Blog

Uğur Otaran: “Pandemi bitse bile yaşam alanlarında ozon kullanımı devam edecek”

Yıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değilYıldız etkin değil
 

32108ugur otaran onaran teknoloji

10 Haziran 2021
Onaran Teknoloji, koronavirüs ile mücadelede etkili bir çözüm sunmak amacıyla ozon jeneratörlerini geçen yıl pazara sunmuştu. Ozon jeneratörlerinin virüsleri etkisiz hale getirmede başarılı olduğunu vurgulayan Onaran Teknoloji Kurucusu ve Genel Müdürü Uğur Otaran, bu konudaki çalışmalarının hız kesmeden devam ettiğini belirtti.

Konuyla ilgili Termodinamik dergisine konuşan Uğur Otaran şu bilgileri verdi: “Pandemi dolayısıyla ozon ile ilgili yaptığımız çalışmalar devam ediyor. Son olarak 5. Uluslararası Biyosidal Kongresi’ne katıldık. Bu kongrede ozon alanında çalışma yapan tek firma bizdik. Kongrenin katılımcılarının çoğunluğu tıp alanında çalışmalar yapan kişilerdi. Ayrıca kimya firmaları, UVC ile ilgili çalışmalar yapan firmalar da vardı ve geliştirdiğimiz teknolojiden bihaberlerdi. Burada asıl önemli olan sadece ozon alanında çalışma yapmak değil, ozonu yaşam alanlarında yaşam sürerken kullanmak. Bunu yapabilmek için bizim psikrometri diye adlandırdığımız; ortamdaki nem, sıcaklık gibi değerlerin biliniyor ve hesaplanıyor olması lazım. Tüm bu ayrıntıları kongrede anlattık.”

Kimya sektörünün de pandemi döneminde özellikle kimyasal ve dezenfektan kullanımının artması sebebiyle öne çıkan sektörler arasında yerini aldığını belirten Otaran, “Ancak temizlik malzemeleri ve dezenfektanların aşırı kullanımı, insan derisinde hassasiyete, alerjiye, bunun da ötesinde deride yaraların oluşmasına, egzama gibi problemlere sebep oldu. Dezenfektan kullanımının sadece kullanıcının inisiyatifine bağlı olması, kişinin istediği miktarda dezenfektanı eline sürebilmesi de bu sorunların en büyük nedeni. Ayrıca evlerde tuz ruhu ve çamaşır suyu dediğimiz hipokloritler kullanılacak yere göz kararı dökülüyor. Döküldükten sonra buharlaşıyor ve o ağır zehir solunuyor. Bu maddeler temizliğin çabuk bitmesi için bolca döküldüyse kişi o zehirle artık baş başa kalıyor ve bu son derece tehlikeli bir şey. Pandemi dolayısıyla insanlar yanlış bilgilerle yanlış hareket ediyor ve bu arttıkça bu tarz ürünlerin kullanımı daha da kontrolsüz bir hale geldi. Birçok bilim insanı koronavirüsün kapalı ortamda enfekte kişinin hapşırması, öksürmesi yoluyla havaya saçılan partiküllerin başka bir kişinin burnundan girmesiyle bulaşacağını söylüyor. Dolayısıyla bu kadar kontrolsüz bir şekilde kimyasal kullanımı doğru bir davranış değil, korunduğumuzu sanıyoruz ama aslında bu sağlığımızı tehdit ediyor” dedi.

Ozon, steril ortamlar yaratır

Buna alternatif olarak kullanılabilecek herhangi bir sarf malzemesi gerektirmeyen ürünlerin de var olduğunu söyleyen Otaran, “Örneğin UVC. Ancak UVC’de etki süresi sıkıntısı var. Çünkü UVC ışını geldiği anda virüsü yok etmiyor. Belli bir süre o virüsle baş başa kalması gerekiyor. İklimlendirme sistemlerinde hava, kanalda minimum 4 m/sn hızla akıyor. Yani 1 saniye geçtiğinde hava 4 metre öteye gitmiş oluyor. 1 saniye etki süresi olan bir ampul varsa o zaman 4 metre boyunca ampul döşemek lazım ki sürekli o etki yaratılabilsin. Bu da çok mümkün olmayan bir uygulama. İşte ozon jeneratörleri burada devreye giriyor. Birincisi herhangi bir sarf malzemesi yok, sadece havadaki oksijeni kullanıyor. O oksijeni önce parçalayıp sonra birleştirerek ozona çeviriyor. Ozon elde edilip ortama verildikten sonra, ortamdaki inflitrasyona bağlı olarak ozon yaklaşık yarım-1 saat içerisinde kendisini devam ettiriyor, sonra ayrışıp oksijene dönüşüyor. Dolayısıyla ozon jeneratöründen çıktıktan sonra ortamda yayılan ozondan da faydalanmış olunuyor. Yani ortamdaki kontaminasyon virüse etki ediyor, virüsün ozonun önünden geçmesi gibi bir zorunluluk yok. Ürettiğimiz ozon jeneratörlerimiz, havadaki mikroorganizmaları öldürme etkinliği açısından Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi tarafından incelendi ve deneylerden başarıyla geçti. Ozon jeneratörümüzün havada ozon miktarını 0,1 ppm’de tutacak şekilde ayarlandığında 75 m³’lük havadaki canlı mikroorganizma miktarını 3 saat içerisinde yaklaşık %80 düzeyinde azalttığı ve bu düzeyde kalmasını sağladığı, tam kapasite ile çalıştırıldığında ise 15 dakikada canlı mikroorganizma miktarını yaklaşık %80, 30 dakikada %90, 1 saatte %95 oranında azalttığı saptandı. Yani ozon bize steril ortamlar yaratıyor ama bunu doğru kullanmamız lazım. Ayarlanabilir şekilde donatılmış ürünler doğru kullanım sağlıyor. Ürettiğimiz ozon jeneratörleri, ayarlanabilir şekildedir. Ortamın büyüklüğüne göre ozon jeneratörünün çalışma seviyesi ayarlandığında, içinde gömülü olan kumanda sistemi sayesinde doğru kullanım sağlar. Bu sayede ozon jeneratörlerimiz birçok hastanede güvenle kullanılıyor” diye konuştu.

Pandemi bitse bile ozonu hayatımızdan çıkarmayacağımızı ifade eden Uğur Otaran, “Hastanelerin onkoloji bölümlerinde steril ortamı sağlayacak tek şey ozon. Dolayısıyla pandemi bitse bile hastanelerde ve özellikle onkoloji bölümlerinde ozon kullanımı devam edecek. Ayrıca tarım ürünlerinin ozon altında paketlenip raf ömrünü uzatmak için de çalışmalar yapılıyor. Dolayısıyla ozon tüm yaşam alanlarında kullanılmaya devam edecek” dedi.

Search